14. gün “Hintli kazığı” 12.07.2012

Sabah 7’de cin gibi kalktım. Dün gece sistit oldum sanmıştım. Yorgunluktan, az su içmekten veya üşütmekten olurmuş. Günde 4-5 litre su içtiğime göre demek ki diğerleri. Neyse ki sabah hiçbir şey hissetmedim. Bugün tek işim göl kenarından çıkıp Roma’ya varmak. Normalde adetim olmayan bir şey yaptım ve internetten 2 gecelik hostel ayarladım. Süper sağlıklı kahvaltı yapıp çıktım yola.

Göl kenarı köyünü geçip tırmanmaya başladım. İçimden soruyorum bir yandan, Roma uzayda mı acaba diye. 2 saat falan tırmandım abartısız.Sonra bir baktım otoyola çıktı 30 kilometredir hiç tabela olmayan yol. “Haydaa” deyip geri döndüm, toprak yola saptım. Bu sefer de İtalyan mafyalarının villalarının ortasına düştüm. Birinin zilini çaldım. 3 dakika sonra falan açıldı bahçenin kocaman demir kapısı, içeriden pala bıyıklı, göbekli mafya çıktı. “Roma ne tarafta” dedim, o da “burada değil, şurdan geldiğin gibi geri dön” dedi. Temem deyip hemen bisikletime binip o yolları hızla geri döndüm. Hatta o korkuyla tüm  tırmandığım dağı geri indim. Sora sora tabelasız işaretsiz yolladan Roma yoluna saptım. İşte beni tongaya düşüren tabelasız Roma sapağı:

Her yol sorduğum kişi bana “yalnız böyle bisikletle gitme o yol çok tehlikeli” dedi. Yeea ben İstanbul’dan geldim kaçılın deyip bir 20 km gittim ama hakikaten çekilecek çile değil. Neredeyse sürttürerek geçen arabalardan gına geldi, tren istasyonu gördüm ve atladım banliyö trenine, 5 durak sonra şehre geldim. Ama kezban gibiyim; ne haritam var ne gps. Sadece kağıda yazdığım hostel adresi. Çok değişik bir yermiş burası dedim çünkü ilk karşıma çıkan görüntü şuydu:

Hostele gidebilmek için şehri boylu boyunca geçtim. En yakışıklı İtalyan erkekleri bulup adres sordum ama hiç biri Gladyatör’ün eline su dökemez. Buldum bulmasına ama o adreste öyle bir hostel yoktu. Şaşkın şaşkın elimde kağıtla gezindim, yok. Gittim yine aynı zile bastım, kadın bu sefer sesini yükseltti: “o dediğin yer başka yerde” dedi. İnsanlara sormaya başladım, kimse bilmiyor. En sonunda evsiz bi amca kulak misafiri oldu ve “aa ben biliyorum orayı, gel götüreyim seni” dedi. Allah dedim nereye düştük. Tren garına yakın hosteller bölgesindeydim, bir hostel adı bağırsan illa bir bilen çıkar diye düşünmüştüm ama bir tek bu amca çıktı bilen. Beni pis bir çamaşırhaneye götürdü “aha burası” dedi. Tamam dedim şarlatanların arasına düştüm. İstemiyorum deyip çekip gidemem de, hem yorgunum hem diğer oteller-hosteller kesin doludur. Hem gidip bağırıp çağırmakta istiyorum adamlara. Bisikletle daldım içeri.

-Burası Korean Guest House mu?
–Evet, buyrun hoşgeldiniz (yavşak ibne Hintli bu konuşan, içeride Koreli falan yok)
-Sizin adresiniz niye yanlış 2 saattir dolanıyorum sizin yüzünüzden
–(çok yavşak bir sırıtışla, ben senin gibi kızgın bayanlarla daha önce çok karşılaştım, seni sakinleştirmesini biliriz ifadesi) bakın bayan burası check-in adresi. Önce buraya kaydolup sonra ayrı apartmanlardaki odalarımıza götürüyoruz.
 

Bir yandan çamaşır ve kurutma makineleri gürültüyle çalışıyor, yerde böcek geziyor, benden terler damlıyor, açlıktan ağzım kokuyor ve etrafta ergen, düngün giyimli turistler var bilgisayarlarını açmış takılıyorlar.

 
-Diğer adreste mi yani benim odam?
–Yok bayan odanızın nerede olduğuna ben şimdi karar vereceğim siz ödeme yaptıktan sonra.
-O zaman internete niye yazıyosunuz yanlış adresi?
–Siz dikkatli okumamışsınız, buyrun bi su verelim bi sakinleşin.

Derken fiyatı 5€ fazla söyledi.

-Taşak mı geçiyosun sen benle?
–Yoo, bu ekstra vergi ödemesi, Roma kent bilmemnesinin karar verdiği fiyat bu.

Niye internete doğru fiyat yazmıyosunuz milleti enayi yerine koyuyosunuz diye söylene söylene ödedim parayı. Sonra ayrılan turist kızlar geldi, her şey için teşekkür ettiler. Çok şaşırdım. Adam da bana ‘bak gördün mü millet memnun, insan ol’ bakışı atarak kızlara dönüp:

–Görüşürüz bayanlar, internete olumlu yorumlar yazmayı unutmayın! dedi.

Bu yavşaklık karşısında hayretler içerisinde kaldım.

-Ben buranın bok gibi bi yer olduğunu yazıcam internete
–(pişkin gülüş) siz bilirsiniz, ama odalarımız çok güzel, kalmadan karar vermeyin. Sizin bu bisikleti ne yapacağız?
-Odama götüreceğim
–Olmaz yer yok. Bodruma koyalım onu. 

Yükleri boşalttım, bu burdan net çalınır, hatta benim böbreklerimi de çalar bunlar diye diye hipster turistlerin arasından geçip bisikleti çamaşırcının pislik yuvası alt katına indirdim. Burası odalardaki çarşaf-yorgan-yastıkların yıkandığı yerdi. Evet çok güzel, tahtakurularına hazırlayayım kendimi, daha bir ay olmadı hostelde kalıp tahtakurularının saldırısına uğrayalı.

Adam düştü önüme, 2 sokak öteye gittik. 3 farklı anahtarla 3 farklı kapıyı açıp odaya ulaştık. Sonra farkettim ki anahtarlar sadece göstermelikmiş, bütün kapılar itince açılıyor. Oda serin, klimayı açık bırakmışlar.

–Nooldu odayı görünce rahatladın güzel kız…

Asabım bozuldu. Adam sırıtarak anahtarları teslim edip gitti. Sinir krizime çişimi yaparken devam edeyim dedim, sonra pis klozeti gördüm. Sabun yok, tuvalet kağıdı yok ve 4 kişilik olan odanın gecesi 30€ (35€).

Amerikalı bir kızdı büyük ihtimalle eşyalarını yayıp gitmiş olan. Ashley yazıyordu sırt çantasının etiketinde. Allahım şu an bir arkadaşa ne kadar da ihtiyacım var. Keşke gelse bir an önce gezmeden de başının etini yesem, hep konuşsam. Konuşmayı özledim. Canım Ashley. Umarım kaltaklık yapıp uyandırmazsın ya da tam ben duş yapmışken klimayı sonuna kadar açıp hasta etmezsin beni.

Yarın bütün şehri bisikletle gezeceğim yoksa asla bitmez. Aç olduğumu hayallere dalmışken farkettim. Yemek çıkınımdan ton balığı-ekmek-salata çıkarıp yedim. 3 konserve bitti ama doymadım. Pislikten yapış yapıştım ve benden daha pis olan banyoya girdim. Elektrik kaçağı olan kurutma makinesiyle saçlarımı kuruttum. Havlum yok, onlar da vermediler. Kahvaltı dahil olan odanın kahvaltısını merak ediyorum gerçekten. Sonra uykulu uykulu bi merak geldi. Camdan gelen geçeni izledim. Bir bisikletli grubu da düşmüştü bu batakhaneye.

Tren garında bi kahve içtim, pizza yedim. Aynı İstanbul burası diye diye odaya dönüp uyudum.

 

This entry was posted in Tur 2012. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *